<İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR-ANA SAYFA-1>

İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR-ANA SAYFA-1
İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR-1

DİĞER SİTELERİM

TAVSİYE SİTELER

KÜTÜPHANEM

VEDA HUTBESİ

KU'ANDA ARA

NAMAZ VAKTİ-1

NAMAZ VAKTİ-2

GAZETELER

HAVA DURUMU

PROGRAM İNDİR-1

PROGRAM İNDİR-2

JAVA PROG.İNDİR
FOTO SHOP PROG.İNDİR

DOSYA YÜKLEME

DOSYA YÜKLE-TC
RAPİD SHARE

OFİS PROGRAMLARI DERSLERİ

OFİS PROGRAMLARI

BİLGİSAYAR DERSLERİ

BİLGİSAYAR DERSLERİ

DERS İZLE

RESİM YÜKLEME SİTESİ

RESİM YÜKLEME SİTESİ
3D MEKANLAR PENCERESİ
YEŞİLAY DERNEĞİ
YEŞİLAY DERNEĞİ
İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR-1











FAL AÇMAK VE FALA BAKTIRMAK GÜNAHMIDIR?


FAL AÇMAK


Yaygın olan hurafelerden biri de fala bakmak, "FAL AÇMAK" adetidir. Fal hurafesi ile okumuşu da cahili de meşgul olmaktadır.

Bazı kimseler de: "Fala inanmıyoruz amma eğlence olsun diye açtırıyoruz" diyorlar. Bu düşünce doğru değildir.

İslâm Dinine göre hangi şekilde olursa olsun,fal baktırmak ve falcıların söylediklerine inanmak yasaktır.

Bu hususta Kurân-ı Kerim'de şöyle buyurulur:

"Ey iman edenler! şarap, kumar, putlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki felaha erişesiniz"

Konuya ilişkin olarak Allah Elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S) de şöyle söylemiştir: "Kuşun ötmesinden, uçmasından uğursuzluk kabul etmek, ufak taşlar (nohut, bakla, fasulye, iskanbil kağıdı, kahve telvesi vs.) ile fal açmak, kum üzerine hatlar çizmek, bunlardan geleceğe dair hükümler çıkarmak SÎHİR ve KEHANET nevindendir"

Bu ilahi emirlerden açıkça anlaşılıyor ki, fal yasak bir davranış olup haram kılınmıştır. Haram olan bir hükmün şakası helal olamaz. Bu bakımdan eğlence için dahi olsa, falcıların dediklerine ve fala inanmak caiz değildir. Falcılar bir takım şekil ve sembollere dayanarak geleceği gördüklerini ve gaybı bildiklerini iddia ederler. Bu iddialar yalandır. Söylediklerinden binde biri rast gelse dahi bu onların gaybı bildiklerine kanıt olamaz.Çünkü gaybı Allah'tan başka kimse bilemez.

Eğer falcılar herşeyi önceden bildiklerini iddia ediyorlarsa, sınaması kolay. Gelsinler bir araya toplansınlar; ilim adamlarından da jüri kurulsun ve dünya üzerinde herhangi bir şehir tesbit edilip,bu şehirde yarın neler olacak diye falcılara sorulsun. Bakalım bir gün evvelden o tesbit edilen yerde veya ülkede neler oluyor,tümünü haber verebilecekler mi?

İşte meydan, işte dünya !

Her yeni yıl biterken bazı kâhin ve falcıların sesleri duyulur.

Yeni yılda şu olacak,şu ölecek, şu günde dünya bozulacak vs. gibi.
Çok şükür ki onların dediklerinden hiçbirisinin gerçekleştiğini duymadık ve görmedik.Çünkü geleceği falcı değil, kâinatın yaratıcısı "Âlemlerin Rabbi" Yüce Allah bilir. Allah'ın bildirmediği bir şeyi kimse bilemez.

İnsan, ancak Allah'ın yarattıkları üzerinde akıl yürütür.İlmi öğrenmeye çalışır. En akıllı ve en gelişmiş varlık insan olmasına rağmen, insanın bilgisi ve enerjisi sınırlıdır. Beşeri ve tabii kanunlar arasında sebep-sonuç münasebetleri kurarak birtakım olayları keşfedebilir, bilgiyi öğrenir, yeni yeni kanunları isbat edebilir. Ama bu bilme ve tanıma gücü bir noktaya kadardır.O noktadan ötesi insan için meçhuldür,gayb âlemidir. Gaybın sırlan ve tasarrufu ise Allah'ın ilmine ve iradesine tabidir. Bu nedenlerle Allah'ın bildirmediği bir şeyi ben biliyorum demek, hem ilahi talimata hem de insanlık vasıflarına aykırıdır. Bu itibarla yukarıda söylediğimiz gibi, falcıların söylediklerinden bir kaç tanesi rastgelse bile, bu onların gaybı bildiklerim ifade etmez.



Nitekim bu konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorulan bir soruya, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından 27 Ocak 1987 tarih K6214-9/93 sayılı yazıyla aşağıdaki cevap verilmiştir.

"Gaybı Allah'tan başka kimse bilemez.Nitekim Kur'ân-ı Kerim'de (Neml Sûresi, Ayet: 65)Bu itibarla yıldızname ve benzeri fal kitaplarına itibar edilmesi ve bu tür şeylere inanılması caiz değildir."


İnsanların maddi ve manevi ilerlemesine engel olan bu tür inançlar, ilk çağların müşrik toplumlarından zamanımıza intikal etmiştir. Ne çare ki modern dünyamızın modern toplumlarında hâlâ bu tür martavallara inananlar,gönül bağlayanlar pek çoktur.

Meselâ böyle hayal üzerine yazılmış bir kitapta şöyle denilmektedir.

"Dahi 1231 kere YA MUĞNİ deye seccadesi altında akçe (yani para) bula. Kimseye demeye batıl olur"

Ne saçmalık!... Hiç oturduğun yerden'"YA MUĞNİ" çekmekle seccadenin altı parayla dolar mı?.. Öyle olsaydı milyarlarca insan gecesini gündüzüne katarak geçim derdi peşinde koşar mıydı?



İşte böyle yanlış ve batıl telkinlerdir ki, asırlardır şark memleketlerini fakr u zaruret içerisinde kıvrandırmaktadır.

Bu kolaydan ve havadan para kazanma isteği tamamen tembellerin, miskinlerin falcı ve kahinlerin uydurdukları yalanlardır.


Ama bu hurafelere de en çok kanan bizim halkımızdır.

Oysa mensup olduğumuz İSLÂM DİNİ, kesinlikle tembellikten, miskinlikten yana değildir. Büyük müçtehit İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri,"İslâm'ın dostu ilim, düşmanı cehalettir" demiştir. Ama buna rağmen hurafelere de en çok bizim dindaşlarımız inandırılmaktadır.



Bu, bizim halkımızı iyi eğitemediğimizi, gerçek İslâm düşüncesini iyi öğretemediğimizi gösterir. Burada suçlu İslâm değil, İslâm'ı iyi anlamayan ve anlatamayanlardır. Çünkü İslâm, daima çalışma, araştırma, okuma ve düşünmeyi teşvik etmektedir. Kur'ân-ı Kerim'de okuma, araştırma ve çalışma ile ilgili yüzlerce ayet-i kerime vardır.


İslâm Dinine göre meşru yoldan kazanç temini için çalışmak ibadet hükmündedir. Bu nedenle tembellik ve havadan para kazanma yollan İslâm'da reddedilmiştir. Hele eli kolu bağlı oturup da: "Kaderimde ne varsa o çıkar" düşüncesi hiç bir şekilde kabul edilemez. Çünkü kutsal Kitabımız Kur'ân-ı Kerim'de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
 

"İnsan ancak çalıştığına erişir. Onun çalışması şüphesiz görülecektir. Sonra ona karşılığı noksansız verilecektir"

Anlamlarını sunduğumuz bu âyetler, kişinin ve toplumun mutluluğu için çalışmanın ve araştırmanın önemine dikkatlerimizi çekmekte ve çalışmanın Allah emri olduğunu ifade etmektedir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S.) de, her vesile ile çalışmayı önermiş, tembelliği kişinin yüzkarası olarak nitelemiştir. Rızık kapısının günün en yüksek noktasından yerin derinliklerine kadar açık olduğunu haber vermiştir. Sevgili Allah Elçisinin hadis kitaplarında konuya ilişkin pek çok buyruğu vardır.




Bu konuda Milli Şairimiz M. Akif ERSOY da bir beyitinde şöyle diyor:
 

"Bekayı hak tanıyan, say'ı bir vazife bilir,

Çalış, çalış ki beka sa 'y olursa hak edilir."



Kutsal kitabımız Kur'ân-ı Kerim'in pek çok yerinde insanın düşünmesi, araştırması tavsiye edilir demiştik. Ancak Kur'ân, prensiplere en genel şekli ile değinir. Ayrıntıları insanın çalışmasına, araştırmasına, idrakine bırakır. Çünkü ilerlemek, yükselmek ve başarıya ulaşmak ancak çalışmayla, bilimle elde edilir. Veren elin alan elden daha hayırlı olduğu bildirilmiştir. Kur'ân-ı Kerim'de, "Kim iyi davranışta bulunursa kendisi için yapar, kim kötülük ederse kendisine eder. Allah kullarına zulmetmez" (Fussilet Suresi,âyet,46). emri mevcuttur.


Buna göre iyiyi yapmak, doğruyu bulmak, yararlı yönde çalışmak görevimizdir. Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz.

Burada bir noktaya daha değinmek istiyorum. O da çalışırken doğruluktan ayrılmamaktır. Çünkü Yüce Allah Hûd Sûresi 112. âyetinde: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" demektedir. Buna göre hangi iş yerinde olursak olalım ve hangi işte çalışırsak çalışalım, daima iyi niyetle doğru çalışalım. Zira İslâm'da falcılık, üfürükçülük yaparak değil, alınteri dökerek kazanç temini helaldir, insanları kandırarak, inançları sömürerek kazanç temini ise haramdır.

Unutulmamalıdır ki uygar uluslar uzayı parselleme, kâinatı feth etme yolunda yarış yaparlarken bizim, falcının söylediklerinden, kuşun ötmesinden, kahvenin telvesinden ahkâm çıkarmamız abestir.


Bu hem ilme hem de İslama saygısızlıktır. Konuyu Yüce Allah'ın buyruğu ile noktalayalım.
 

"Peygamber size ne emretti ise onu alın (O'nun dediği ile amel edin). Size neyi yasak etti ise ondan sakının."






BURÇ FALI BATIL BİR İNANÇMIDIR?



Burçların varlığı bir hakikattir.

Hazreti Peygambere(s.a.v);
"Dünya şu an neyin üzerindedir?" diye sorulunca;

"Boğa-Öküz'ün ya da Balığın üzerindedir"şeklinde cevap verdiği biliniyor.Yani değişik zamanlarda sorulan sorulara birgün Dünya,Boğa takım yıldızının yani burcunun üzerinde,bir başka günde Balık takım yıldızının yani burcunun üzerinde demiştir.Dünya,Güneş etrafında döndüğü için,değişik tarihlerde değişik burçların üzerinde oluyor.


Burçlar bir hakikattir ama Fal'a inanmak bambaşka bir şeydir. Yani Burç başka Fal başkadır.Burç falı batıl bir inançtır.


"Bütün Müneccimler(Gelecekten haber verdiğini iddia eden falcılar,medyumlar ve büyücüler)yalancıdır"
- Hazreti Muhammed (s.a.v)



Burç, güneş sisteminde bulunan on iki takımyıldızından her birine verilen isimdir. Kur’an-ı Kerim’de üç defa zikredilmekte ve 85. surenin (el-Buruc) de ismi olmaktadır.


Bu takımyıldızlarının her biri halk tarafından bir şeye benzetilerek isimlendirilmiş ve yaklaşık ikibin yıldan beri günümüze kadar sürüp gelmiştir.


 
Kur’an-ı Kerim’de bunlardan söz edilmesi,bizi daha doğruya ve gerçeğe yöneltmek,hurafeden uzak tutup İlahi kudret ve saltanatın göklerdeki yansımalarından birine dikkatimizi çekmek içindir.Nitekim zamanla insanlar, burçları doğdukları ayı itibar ederek fal kapsamına sokmuş ve birtakım hükümler çıkarmaya başlamışlardır. İlgili ayetle burçlardan ahkâm çıkarılamayacağı, onların da birer cisim oldukları,dünyamızı süslemek ve kâinattaki dengeye bağlı kalıp İlahi kudreti yansıtmak için düzenlendiklerine işaret edilerek onlarla kader çizgisini belirlemeye kalkmanın yanlış bir inanç olduğu belirtilmek istenmektedir.


 
Burç falı, bütünüyle efsaneden başka bir şey değildir. Dinimiz bu gibi batıl şeylerle amel etmeyi haram kılarak büyük günahlardan saymıştır.



Sevgili Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz yıldızlardan hüküm çıkarmayı kesinlikle yasaklamış ve o gibi şeylere inanmanın, gaipten haber verdiğini iddia eden kâhini tasdik etmenin küfür sayılacağını belirtmiştir.


 
Her gün gazetelerde böyle yıldız ve burç falları ile bir takım yorumlar yapılarak insanların ruhi dengelerine olumsuz etki yapılmaktadır. Biz bunlar yerine, gökteki burçlara bakınca, onlarda İlahi sanatın yüceliğini, kudretin eşsizliğini görüp Cenab-ı Hakk’ın önünde eğilmemiz, secdeye kapanarak O’nu tenzih etmemiz gerekmektedir.


Astronomi yani Gökbilimi kelime kelime çevirirsek Yıldızbilimi demektir. Astroloji'de Yıldızbilimi demektir. Gerçekte Astronomi bir bilim dalıdır. Ama Astroloji bir bilim dalı değildir.Astroloji Falcılıktır. Bir takım burçların insanların karakterlerini ve kaderlerini etkilediğini savunur.Gökteki yıldızların,bir bölümü güneş,bir bölümü gezegendir.Güneşler ve gezegenler insanların karakterlerini ve kaderlerini nasıl etkiliyor? Bu gibi batıl şeylere inananlar,müşrikdir(Allah'a ortak koşma),putperestir.Böyle bir inanç,o şuursuz varlıkları tanrılaştırmak demektir.

Çok eski zamanlarda yıldızlara inanan ve onlara tapan Sâbiiler adında bir kavim yaşamıştır.

İnsan karakterlerini ve kaderini belirleyen bir tek yaratıcı vardır,o da ALLAH'tır.
 

Bir başka buyrukta da şöyle denilmektedir: "Namaz bitince yeryüzüne yayılın; Allah'ın lütfundan rızık isteyin.."
(Cuma,Sûresi 10.âyet)



Mülk Sûresi 15.âyette de şöyle bildirilir.

 
"Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Öyleyse yerin sırtlarında dolaşın. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, sonunda dönüş O'nadır."Göklerde ve yerde gaybı Allah 'tan başka bilen yoktur" buyrulmuştur.


Rasulullah (S.A.S) Efendimiz de:

"Kahin ve falcıya (yani gaipten haber veren kişiye) inanan kimsenin 40 gün namazı kabul olmaz"



"Ona inanan kişi, bana indirileni (kitap ve vahyi) inkar etmiş olur" buyurmuştur.
(Maide Sûresi, Ayet: 90)





Paylaş

Kategori: (Belirtilmemiş) :: YORUM YAZ! :: ARKADAŞINA GÖNDER!

« SONRAKİ SAYFA ...::: ANA SAYFA :::... ÖNCEKİ SAYFA»




İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR



SAAT VE TAKVİM
GÜNCEL HABERLER-1
ANA SAYFA
ANA SAYFA
ARŞİV İZLE
ARŞİV
PROFİL
PROFİL
NAMAZ ZAMANI
İSLAMİ DERGİLER
ANKET
KİTAPLAR
SEÇME AYET VE HADİSLER
YARDIM KURULUŞLARI
İSRAİL BOYKOT
KATİLLERİ BOYKOT
A.B'YE HAYIR
AVRUPA BİRLİĞİNE HAYIR
İSLAMİ VİDEOLAR-1
İSLAMİ VİDEOLAR-2
ÖZGÜRLÜK İÇİN PARDUS!
 ÖZGÜRLÜK İÇİN PARDUS!
CAMİİLER

CAMİİ RESİMLERİ TIKLAYIN
İSLAMİ BİLGİLER VE DUALAR
 ARKADAŞINA TAVSİYE ET!
İHH YARDIM KUR.